SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

MENASİK BAHSİ

<< 1774 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا رَوْحٌ حَدَّثَنَا أَشْعَثُ عَنْ الْحَسَنِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ صَلَّى الظُّهْرَ ثُمَّ رَكِبَ رَاحِلَتَهُ فَلَمَّا عَلَا عَلَى جَبَلِ الْبَيْدَاءِ أَهَلَّ

 

Enes b.Mâlik'den rivayet olunduğuna göre,

 

Nebi (s.a.v.) öğle namazını kıldıktan sonra binitine binmiş, Beydâ dağına çıkınca da yüksek sesle telbiye getirmiştir.

 

 

İzah:

Nesâî, menasik; Ahmed b. Hanbel, I, 260. II, 18, 36, III, 320, 378.

 

1770 numaralı hadis-i şerifin şerhinde açıkladığımız gibi Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in ihrama ne zaman ve nerede girdiği farklı şekillerde nakledilmektedir. Bu farklılık hacda bulunan ashabın çok olması sebebiyle Nebi (s.a.v.)'in her hareketini anında görememe­lerinden kaynaklanmaktadır. Her sahâbî sadece görebildiğini nakletmiştir. Kimisi Hz. Nebii namazdan sonra ihramlı görmüş onu nakletmiş, bineği üzerinde ihramlı görmüş onu nakletmiş, kimisi de Beydâ'da bineği üzerinde ihramlı görmüş onu nakletmiş ve hepsi de Hz. Nebi (s.a.v.)'i gördükleri zaman o anda ihrama girdiğini zannetmişler. Gerçek; Hz. Pey­gamber Zülhuîeyfe mescidinde kıldığı namazdan sonra ihrama girmiş, da­ha sonra hem devesi kendisini kaldırınca, hem de Beydâ tepesine çıkınca yüksek sesle telbiye getirmiştir.